Benim Ailem Bir Geyikti Yavrum
>> 13 Eylül 2009 Pazar
Pat diye giriyorum yazıya. Bizim 56 yine 55 olmuş. Blogger milleti, ama neden böyle oluyor? Ben anlamıyor hiç... Sabaha doğru, yüreciğim hop oturup hop kalkıyor. Ayrıca Damat'ı göreniniz var mı? Adam kayıplara karıştı. Yoksa bu aranan katil bizim Damat çıkmasın abaaooo :)) :p
Bizim ailenin 4 numaralı üyesiyim ben. Yani karışık aile durumumuz dışında, babamın 4 annemin 2. çocuğuyum. Ve bu karmaşık ve kalabalık aileye büyükler de eklenince birçok geyiksel olaya maruz kalıyoruz efenim. Öyle ki ben okul açılsa da lafını çok az kullanıyorum. Çünkü anne baba ocağında geyikler, aforizmalar, metaforlar gırla... Bu yazıda sizlere örnekler verecek ve eğlendireceğim. Garanti veriyorum, iddialıyım yani... Hazır mısınız? Ama yorum olmadan da insanın şevkisi gelmiyor hiç yau, uzun uzadıya yazıyorum sonra bi Damat gülüyor, bi ben oh ne ala...
Ailede ben ailenin bi şebeği, annemin tabiriyle "sarışın olsan tam olacakmış" kızıyım. Saflıklarım çoktur. Saf, temiz, masum aile kızıyım yani:p
Günlerden bir gün, ben yine sabaha karşı uyanıyorum. Pazar günü, ailemizin balkon kahvaltısı günü. Klasiktir, babam elinde radyoyla Vivaldiden, Mozarttan eserler eşliğinde beni uyandırmaya çalışır, kardeşim pek uyanmaz, olan bana olur:p Neyse bu zorla uyandırılmaya çalıştığım pazar sabahı, annem, babam, kardeşim uyanmışlar. Balkonda kahvaltı başlamış, annem muhtemelen son bir şansımı deneyim diyor, yanıma geliyor. Ben onun tekrar dönmesini beklerken uykum kaçıyor, ama afallamışım, 1 2 saat ancak uyumuşum. Balkona çıkıyorum. Apatllamış bir ses tonuyla, şu repliklerin geçmesine sebebiyet veriyor, babama asist yapıyorum, o da 90dan çakıyor golü...
- Anne bu ne ya, sabahın körü , saat kaç ki, napıyosunuz siz? Kahvaltı mı , hani çay?
- Kızım gel çay koyuyum otur sen.
- Ama anne saat?
Ve babamdan herkesi koparak ayıp laf, hiç yakışıyor mu bi babaya cık cık cık..
- Ben iki daha gidip gelsem bu kız böyle salak olmayacaktı.
Puhaaaaa, ohohoho eşliğinde babam, kardeşim ben gülmekten kendimize gelmeye çalışırken, annem sinirli sinirli babama bakıyor, densiz diyor. Gülmemeye çalışıyor, bu esnada kardeşim sandalyeden düşüyor falan...
Örnek ikiiiiiii:)
Bu facebookta gördüğünüz ramazan davuluna halay çeken gençler var ya, işte onların atası babamdır. Yaşım 14 15 civarlarında hatırlarım, babam aşağı iner, biz balkona üşüşürdük. Davulcu ve zurnacıya yüklü bi bahşiş hazırlar, onlar gelince, çiftetelli çalmalarını rica ederdi. Tüm mahalle öylee gülerekten çiftetelliyle donanırdı. Balkonda oynayan falan mı dersin artık:p
Örnek üüüüüüç:)
Yine ayıp bir örnek ama napayım, ailem ayıp bi aile demek ki:p Biz eğleniyoruz ya ona bak sen:D
Babannem 6 çocuğu büyütmüş, üstüne tarlada tütün falan uğraşmış durmuş. Tüm aile otururken diyorum ki babanne niye o kadar çocuk yaptın ki, hem tarlada da yoruluyomuşsun, çok olmasa sıkıntı çekmezdiniz hani...
- Kızım deden iki işi biliyodu, bi tarlada tütün eker, diğeri yatakta beni ..er!
Yoook artık dediğinizi duyar gibiyim, ama yapacak bişey yok, babaannem böyle :p
Diğer örnek:
Babamın bi dayısı var. Kendisi 70 küsür yaşlarında. Arkeolog. Kafayı internetle bozmuş. Hatta kendine site bile yaptı. Sanki köy kahvesinde anlatır gibi katıldığı kazıları, çalışmaları falan anlatıyor o sitede. Bir de anlatımı öyle komik ki.
"Köylü kadınlar bize gözlemeyle ayran getirdiler, yedik içtik derken bi amca bana bi hikaye anlattı. Neyse efenim Selçuklulardan kalma bu küp...." diye yazmış sayfalarca, kim okuyacaksa...
Bir de bu büyük dayı msn de çok trip atıyor bana. Şöyle muhabbetlere çok maruz kaldım.
- Kızım nasılsın, okul nası gidiyo
- Sağol büyük dayı iyiyim, işte okul da iyi, sen nasılsın
-Neyse sen geç cevap veriyosun hadi işim var benim hoşçakal baaay
Ulan bu ne şimdi? Gören de sevgilim sanır, neyin tribi? Gelmişin 70 yaşına :))
Konu değiştiriyorum. Benim babam rakı içmeyi sever, iyi de içer, öyle sağa sola döküp atmaz, şirin sarhoşlardandır kendisi. Bir de rakı masasında muhabbetine doyum olmaz... Babamla yine karşılıklı içiyoruz. (Evet öyle moderniz :D ) Karşı komşu mağazasının önünü yıkıyor ama saat gecenin 1 ya da 2 si. Babam şöyle sesleniyor.
- Ahmet efendi gecenin yarısı ne temizliği bu?
-Uyku tutmadı bu saatte, ben de hava sıcak serinlesin diye şey yaptım.
- Ahmet bırak yenge seni evden kovdu dimi.
Balkondan yenge görünür.
- Ahmet gözün kör olmasın, su saati fıldır fıldır
-Hanım serinlesin ortalık
Babam muhabbete karışır, muzurluğunu yapar.
- Yenge senin bey rakı istedi benden, yengen vermiyo dedi, bi kadeh veriyorum ben de.
Sonuç: Babam eline bi kadeh rakı alır, aşağı iner, yengemiz bas bas bağırır ahmet gözün kör olmasın içme şunu diye, ahmet amcayla babam hortumu kaldırıma bırakmışlar, ayaklar çıplak bi şekilde sanki kokteyldeler, ayakta rakı içiyolar. Yenge o gece gerçekten de Ahmet amcayı eve almaz, misafirimiz olur.
Anılarımızdan sonuncusuna geçiyoruz.
Karlı bi akşam. Bu kez daha bi küçüğüm. Babam av arkadaşlarıyla ava gitmiş. Onların eşleri de bizdeler, gecenin bi yarısı, ama ben bu muhabbet ortamını sevdiğim için uyumamakta direniyorum. Derken babam üstü başı ıslak av kıyafetleriyle gelir. Bir de rakı yuvarlanmış belli... Babam üzerini değiştirir yanımıza gelir. Çay, kahve derken epey bi zaman geçer. Bu arada yine yengelerden biri babama sorar bizim bey nerde diye. Babamı alır bi gülme. Kimse anlam veremiyor ama hepimiz o uzun gülme krizine dayanamayıp başlıyoruz gülmeye. Sonra babam sakinleşir ve anlatmaya başlar:
-Biz Metin abiyle gelirken kol kola girdik, önümüzde elektrik direği çukuru varmış, önce o düştü çukura sonra hoop ben
- eee?
- Eesi o altta kalınca baya bi ıslandı, ben de onu kapının önüne bıraktım, yenge gelir şimdi gönderiyorum dedim, baya da sarhoştu o yenge söylemesi ayıp.
-(annem atlar)Metin abi ev kapısının önünde, sırılsıklam bekliyo mu yani?
Herkes koşa koşa yan komşuya doğru gider. Bi bakarız ki Metin amca kapının önündeki dolu çuvalın üstünde oturur halde sızıp kalmış, her tarafı su içinde... Tüm yengeler ve biz gülme krizine tekrar girip sonrasında Metin amcayı hanımı kulağından tuttuğu gibi eve atar...
Bizim aile serüvenleri anlatmakla bitmez aslında ama uzun olmasın daha fazla. Öyle yani, benim ailem geyiklerden oluşur... Bol bol kahkahalar atarız, zor zamanlarımız da çoktu muhakkak ama gülmeyi hep bilmişizdir. Allah herkesin ailesine gülmeyi öğretsin diyorum. Garip ama güzel bi dilek oldu eheh:D
3 Gencim Güzelim Seni Üzerim:
En çok sonuncusunda güldüm bunun nedeni metin abiyi çuvalın üzerinde sızmış olarak hayal ettiğimden olabilir:)
Diğer hikayeler içinde sizin evin kapısına çiçek süsü yerine akıllı işaretlerden +18 asabiliriz:D
( + yı klavyede hiç kullanmıyormuşum amma aradım ha)
ahahah süpermiş :DD
Haklısın İrma +18 i koymayı unutmuşum valla.
Metin amcayı o halde görsen bi de canlı canlı of of diyorum:))
Yorum Gönder