damat feritler ölmez!

>> 18 Şubat 2012 Cumartesi

Konnichi wa cicişler :)) Ailenizin biricik damadı artık yeniden sizlerle. Daha önce de bir çok kez merhaba ben geldim artık gitmeyeceğim diye yazılar yazdım buraya. Bu kez kesin dönüşüm bu. Bu kadar uzun süre ayrı kalmamıştı bünyelerimiz. Biliyorum her şeyin farkındayım ailenizin damadı yokken bloglar sizin için çekilmez bir çile haline geldi ama bu günler artık geride kalacak çünkü sessiz çoğunluğun sesi, kız annelerinin favori damat adayı damat ferit yeniden sahalara döndü :)) Çok mu abarttım lan huhe :)




Bu süre zarfında neredeydin lan allahız tosbağaa diye çemkiren bünyeleri hissediyorum şu an. Sevgili devletimizin (allah zeval vermesin) vermiş olduğu bir proje ile burs ile fransa'daydım. Sizin için de üniversitem için de gezdim tozdum arada da araştırma yaptım :)) Sonra manita da yaptım fransız hem de. Ya ne sandın beni fasülye mi sandın kaan gibi :)) Gelirken çok ağladı arkamdan dedim gel canım cicim sen bizim evin kızı ol annem sana çok iyi bakar diye ama gelmedi daha doğrusu gelemedi :)

Gelince anneme sana fransız gelin getireyim mi hatun diye sordum, güdümlü terlikten son anda kurtuldum öyle diyeyim :)) Bizim Türk kızlarının ne eksiği var diye bana bir de azar çekti, anlattım şöyle böyle diye ama yok istemem de istemem diyor. Dedim yazık değil mi kıza tam da bu fransa ile ilişkilerin kötü olduğu zamanlar bunlar oluyor. Olmaz olsun onların kızları diyerek olayı bitirdi. Kısacası hoş bir anı olarak kalacak canımcım. Yazın tatile gel bebişim seni çok özledim diye mail attım geçen gün. İlişkileri kesmemek gerek, uluslararası ilişkiler çok önemli öyle demeyin huhe :)

Oraları bilen bir manita yapınca tabii yaban ellerde, nerede ne en güzel yemek var, neresi şöyle neresi böyle hemen şıpp diye öğreniyor insan. Çok iyi oldu çok. Zaten dedim geçen günkü mailde sen bana çok iyi gelmiştin nasıl alışacağım sensizliğe diye sonuna da :( yaptım.. Tekrar okuyunca benim bile içim dağlandı. Kim bilir ona ne oldu :)) Ne kadar da duygusuzum farkettim şimdi az önce. Kısacası Türk'ün Fransız'dan intikamını ben aldım. Malkaçoğlu benim, ulubatlı da benim :))

Neyse bu yazıyı okuyacak olan toplasan 10-15 kişiye sevgilerimi iletiyorum. Bundan sonra eskiden olduğu gibi daha çok yazacağım hem buraya hem blogmania'ya.

Öptümbay.

Read more...

Everybody loves Damat Ferit

>> 18 Mayıs 2011 Çarşamba

Konnichiwa cicişler :) Ailenizin damadı yeniden blog sahalarına geri döndü. Hiç gitmemiştim ki zaten hep buradaydım. Bırakır mıyım hiç sizi o kadar salak mıyım? Nasıl bırakır insan blogu falan, sadece biraz zorunlu!! diyebileceğimiz bir ara vermiş olduk. Kasım ayından beri. Bu sürede biraz hastaydım. Sonracağıma iyileştim akademik (huhe yersen) çalışmalarıma devam etmek üzere sevgili yokümüzün verdiği bursla yurtdışında gezdim tozdum, bu arada orada tezimi bitirdim. Demek ki çalışma yapmışım huhe :) Ayrıca huhe demesini de özlemişim. Çok iticiymiş lan niye söylemiyorsunuz :)) Paris'e bile gittim heheyy :)) Artık ben paristeyken şöyle de böyle diye sallamak suretiyle deli gibi yalandan tatmin edeceğim kendimi :))


Neyse geldiğimi haber etmek istedim sadık damat ferit severleri. Çoğunuzun umrunda değilim belki 10 kişi okumayacak bu yazıyı ama olsun :(( Bu duygu sömürüsü işe yarar umarım:/

Hani bir yazımda da belirtmiştim dünyanın tüm ülkelerinden kızlarla fotoğraf çektirme gibi bir hayalim var diye. Ona 2 ülke daha ekledim. Biri singapur diğeri de gürcistan. Singapurlu güzelimiz öyle tatlı öyle tatlı ki anlatamam size. Adı Sandy. Su gibi suuu huhe :))) Farklı ülke sayımızı bu şekilde 17 yapmış olduk Daha önümüzde çok yol var bebişler, dualarınızı esirgemeyin benden huhe :))

Ayrıca bu yolculuk esnasında bir kez daha Türk erkeğini global pazarlarda tanıtma imkanı buldum. Örnek yüzü oldum yine Türk erkeğinin. Bu sene Turizm patlaması yaşayabilir ülke. Herkes benim gibi ülkesi için çalışsa keşke yurtdışına çıkınca, hep bana hep bana olmaz ki. Her zaman Türkiye'ye davet edeceksiniz bir kere. Üstün hizmet madalyası alacak adamım. Ama değerimi bilen yok arkadaş..

Aslında bakanlık benim gibi idealist 10-15 genci istihdam etse, ülke turist patlaması yaşar. Hem de imajı düzeltiriz. İtalyan erkekleri gider Türk erkekleri gelir. Zaten italyan erkeği şöyle böyle topu yalan arkadaş. Kıronun önde gideni hepsi. İtalyanmış pehh :))

Çok konuştum sanırsam ama alışıksınız siz bana biliyorum. Ayrıca ellerde kendimi tanıtırken önce ismim sonra da bana damat ferit derler diye konuya giriyordum. Tabii anlamıyorlardı ve soruyorlardı. Bu sayede de muhabbet açılmış oluyordu yaa :)) Her zaman istenilenden bir fazlasını vereceksin. Hadi ücretsiz dersimi de verdim. Kardasınız yine sizi gidiler.

Öptüm bebişler :)

Read more...

Kötü huylarımla barışığım (hoo hoo hoo)

>> 15 Kasım 2010 Pazartesi

Konnichiwa gençlik :) Ölmüşsünüz siz yaa hareket hareket! İyi alıştınız yaymaya :) Bu kör talihli bloguma iki gün üst üste yazdığımı tarih yazmadı 2 senedir. Çok şanslınız bebişim. Genelde blogmania ile aldatıyorum blogu, burası metresim aslında benim. Metresler daha güzel olur, parayı bulunca metrese geçtim ben de hemen :)) Neysee cicişler konuyu dağıtmayalım geçen ki yazıda söz verdiğim gibi kötü huylarımdan da bahsedeceğim. Çok istek geldi bu konuda, daha önce bahsettim diye hatırlıyorum bir yerlerde ama nerede hatırlamıyorum :) hede hödö :))

1. Çok hızlı araba kullanırım. Sokakları pist sanan ahlaksız tiplerden biriyim. Ama başkasıyla yarışmam, tek rakibim THY olduğundan ee o da havada olduğundan kendimle yarışırım. Misal, evin önündeki kısa düzlükten evin önüne kadar kaç km yapacağım gibi. 105'i gördüm bebişim. Belediye açtığı çukuru kapatırsa 110 yapabilirim. Ferrari olsa 200 garanti :P

2. Odamda nargile var. Daha önce 10 milyon kez söylediğim gibi odamın dağınıklığının yanında bir de sürekli duman altı bir durum var. Düşün ki babam bile gelip içiyor. Öyle pis bir ortam. Kuzenilerim bile geip içiyor öyle rezalet bir ortam. :) Gaz maskesiyle girmezseniz bayılabilirsiniz, yeni tanıştığım kızları bu şekilde bayıltıyorum. Nuri Alço senin taktikler nanay gülüm :))

3. Yılbaşı, sevgililer günü, bilmem ne günü, o günü, bu günü, onun bunun günü :)) tarzı günleri sevmiyorum. Özel günlere gıcığım var. Özellikle sevgililer günü. Valentine'in günü oğlum o, damatın günü mü :) Bir cafede toplanmış o kadar minnoş günlerini kutluyor, altın günü bile daha sevimli lan. Çok bayık, çokk kırocaaaa :)) Bana bunlarla gelmeyin, bir iskender, bir beyti ile gelin, kapım açık :D

4. Oyunlarda hile yapmaya bayılıyorum. Misal, okeyde taş çalmak olsun, tavlada zar tutmak olsun, monopoly'de para çalmak olsum, Scrabble'da torbadan harf değiştirmek olsun, tabu'da kum saati ile oynamak olsun. Her yol var :)) Çok çamurum yenilmemek için her şeyi yaparım, hep de kaybederim lan. Halı saha maçlarında bile kendimi yere atarım, ahhhh faul, yavaş bee :)) Yoksa zevk almıyorum valla :D İğrendniz di mi benden :))


5. Fakültede odama güzel bir kız öğrenci gelip (adı Ferhunde olsun) soru sorsa hemen, çay içer misin Ferhunde. Otur otur ayakta kalma diyorum. Benim gibi bir kazma gelirse de, (adı Şevket olsun) Şevketcim şu anda çok meşgulüm sen onu Mehmet hocana sor o müsait sanırım diye salıyorum. Kötü bir amacım yok, iki sohbet ediyoruz :) Allah ıslah etsin beni tabii :D

6. Maçlarda sahaya yabancı madde atan, küfür eden holiganlardan biriyim. O yüzden cep telefonunu stada sokmuyorum, atarım diye :) Kendimi çok kaptırıyorum malesef, çok üzülüyorum tabi bu davranışlarıma sonra televizyonlarda işte o holigan!! diye gösterdiklerinde, sonra geçiyor :D Bir de maçlar minnoş kız arkadaşla falan gidilecek yer değil, bağırılacak yer. Tiyatro mu bu arkadaşım. Bana ters, Beşiktaşlıyız biz, fenerli olsak hadi giderdik minnoş bir kızla falan ama Beşiktaş. Gideceksen de bağıracak delikanlı bir kızla git. Omuz omuzaaaa, omuz omuzaaaa ( bu da nasıl bir tezahurattır anlamam yıllardır :D)

7. İşime gelmiyorsa bir şey, yan çizebilirim her an. İkna edilmem gerek, çok nazlıyım. Yapılacak şey hakkında bir faydamın olduğunu veya çok hayırlı bir iş olduğunu anlatmanız lazım bana. Yoksa ıhhh :)) Pragmatik düşünce mi diyorlardı bu sanırsam, evet işte ondan. Evet evet lanet herifin tekiyim :D

8. Küçükken doktorculuk oynarken aslında her şeyin farkındaydım. Erken aklı erenlerdenim bazı şeylere huhe:)) Tabii hiç ses etmiyordum, güzel güzel ben doktor onlar hasta oluyordu, kardeş kardeş oynuyorduk. En sevdiğim oyundu hihihihi :D Çok pişmanım ama :(( Buradan özür diliyorum Pelin, Merve, Esra, Zeynep, Beyza... (özellikle Beyza'dan:D) Bir helallik almak gerek sanırsam huhe :))

9. 10 tane farklı müzik türlerine göre cd yaptım kendime. Hepsi var. Rap, arabesk, jazz, pop, rock, metal, hiphop... Tanıştığım yeni bir kızla arabada tıngır mıngır ilerlerken daha önce hangi müzik türünden hoşlandığını ustaca alıp (sormadan anlayacaksın) o cdyi takarım. Genelde işe yarıyor, en azında olumsuz bir tepki almıyorsun :D Kimse yokken arabesk dinliyorum arkadaşlarımla, cansever olsun, ümit besen olsun, cengiz vve orhan babalar olsun :D Allah cezamı verecek, ama toplum beni buna itiyor ama lütfen :D

10. Benden başarılı ve zeki insanları sevmiyorum. Nefret ediyorum. Bunu da belli ediyorum. Komplekslerim var bu konuda. Onu geçmek için kafayı bozacak şekilde daha çok çalışırım çalışırım. Ayağını kaydırmaya çalışırım, arkadaş takılıp kız ayarlarım. Kız ayarlayınca genelde bozulup başarısızlık yaşıyorlar. Hoho hoo hoo :) Bu bir yarış üzgünüm arkadaşlar :D 20 sene sonra başbakan ben olacağım zaten, böyle kaydıra kaydıra gideriz artık huhe:))

Arkadaşım 1 saattir yazı yazıyorum. Bildiğin mesai yaptım aç sussuz, evde kimse yok. Millet geziyor ben evde, yalnızım :( Ne pis bir adam olduğumu anlamışsınızdır umarım, daha önceki yazıda da ne kadar pambukk biri olduğumu görmüştünüz. Karar sizin. Terazi nereye ağır basarsa artık :D

Read more...

Ben kimim... (hihihi)

>> 13 Kasım 2010 Cumartesi

Konnichiwa :)) uzun zamandır yazmıyorum sor bir neden yazmıyorum. Kendime ait yazacak bir şey bulamıyorum ondan olabilir sanırsam. Halbusii nerede geyik var yazıyorum BlogMania'ya. Yazıyorum aslında huhe:)) Kendim hakkında yazacağım bu güzel Cumartesi günü öyle boş boş kahvaltıdan sonra çayımı höpürdetirken, dağınıklık konusunda doktora yapmış olan odamda. O yüzden çok dağınık bir yazı olabilir :)) Damat Ferit denen adam yani ben kim, ne yapar, kimlerdendir, neler yapar falan onlardan bahsedelim. Ne kadar pambukkk gibi bir insan olduğumu öğrenmeniz için güzel olacak :)) Hem benden duyun sağda soldan duyacağınıza diye düşündüm :))


Ben Damat Ferit. 1986 yılında İstanbul topraklarında dünyaya geldim. Mutlu ve şımarık bir çocukluk geçirdim. Hala da devam ediyor bu durum. Evet yaş 24. Öğrenim hayatım boyunca hep özel okullarda okudum. Mayfa kılıklı iş adamı diyebileceğimiz bir babam sayesinde Türkiye ortalamalarının üzerinde bir yaşam seyrediyoruz, şükür. Zengin piçi damgasını yemekten koktuğumdan dolayı sanırsam hep çalışkan bir öğrenciydim. Ya da çok zekiyim galiba :) Ama okula arabayla gidersen ne kadar IQ,EQ seviyen o dangalaklardan yüksek olsa da yiyormuşsun onu. Genelde de yüz bulamayan kız kardeşlerimizden geliyordu, üzülüyordum. Beynimde gerekli gereksiz bir tomar bilgi mevcut. Genelde gereksiz bilgiler diyarı olarak geçiyor. Kime sorsanız gösterir, köşeyi dönünce hemen solda. Roman okumam, okumadım da hiç. Gereksiz bir süreç olduğunu düşünüyorum bana kattığı bir şey yok. Onun yerine yeni şeyler öğreneceğim belli bir konu üzerine odaklanmış (konusu önemli değil biyoloji bile olabilir) kitapları okumayı seviyorum. Her konuda ahkam kesebilirm sizlere :))

İstanbul'da okudum üniversiteyi. İşletme bitirdim ailenin tüm erkekleri gibi ben de. Babam da İşletme mezunu mesela. Babasının oğluyum. Kuzenimlerim de. Bir kız yüzünden evet bir kızın peşinden Anadolu'da bir yerde master'a girdim. Sonra yatay geçiş yaptım ama 6 ay kaldım. Pişman oldum mu evet oldum. O lisans ortalaması ve referanslarla her yere girerdim zaten. Değer mi lan bir kız için diye. Haa aklıma geldi bak, özel üniversitede master yapanlar, gidin açıköğretim okuyun daha faydalı sizler için. Para ile yapılan eğitime karşıyım. Parasız eğitim. Zengin ama salak çocukların master eğitimi alıp parasız ama çalışmak zorunda kalanların ise bankalarda köle gibi çalıştırılması durumuna çok sinirleniyorum. Gerizekalılıklarını para ile kapatma durumları. Neyse konumuz bu değil :)

Akademisyen olma hayalim vardı. Hayatımı babamın yanında sanayi köşelerinde geçirmek istemiyordum. Çok stresli bir ortam bir kere. (Kuzenimden biliyorum) o yüzden araştırma görevlisi oldum, o çok sövdüğüm bir özel üniversitede. Master tez aşamasındayım. Zaman yönetimi ile ilgili bir çalışma yürütüyorum. Ocak gibi teslim edip savunmamı yapıp mezun olacağım sanırım :) Bir adet bilimsel makale yayınladım hocamla birlikte. Öhö öhö :)) Seneye doktora aşamasında yurtdışına geçiş yapma düşüncelerim var. Orada çalışacağım. Ağlarsa anam ağlar.

Evet çapkınım. Ama kızları kandırma gibi bir durumum yok. Şartlar belli ,ortam belli, ben belliyim. Kendi ayakları ile geliyorlar kendi ayakları ile gidiyorlar zaten. Kimseye gel evlenelim, sana şunu şunu alacağım da demiyorum. Tarzım değil zaten. Öyle ekstra bir çaba da göstermiyorum kızı tavlayalım falan diye. İnsanın içinde kaşarlık olmasın sevgili arkadaşlar, suratından anlaşılıyor kimin ne havada olduğu. Ama artık bu marifet biliyorsunuz günümüzde :)) Ne kadar çok kişiyle yattıysan o kadarsın. Skor tutuyorlar artık kızlar da bazı erkekler gibi. Kimle ne yaptıysan yaptın anlatmak mı gerek. Günahına şahit mi arıyorsun arkadaşım. Ne kadar iğrenç bir durum değil mi. Analarının evinde de mi öyle gördüler acaba da çetelesini tutuyorlar zerzevatların. Bence portakal!

Gerek yüz hatları gerekse kişilik olarak sevimli biri olduğumu düşünüyorum. Aksini söyleyen olmadı daha bunun bana. Oladabilir tabii. Haksızlığa karşı hiç tahammülüm yok hemen tepkimi koyarım. Doğru bildiğimden şaşmam, eğilmem bükülmem, her zaman dik durumum. Kralı gelse yıkamaz lan huhehe:) Yalakaları sevmem, ilişkimi keserim. Küçük bir menfaati için arkadaşlarını, davasını, savunduğu düşüncelerini satan, üstüne sünger çekenleri dünyanın en aşağılık insanları olarak görüyorum :)

Yumurtayı rafadan severim. Beşiktaş'lıyım. Şimdi gidemiyorum ama lise ve üniversite okurken çok gittim geldim maçlara. Erkek adam renkli takım tutmaz :)) Bir insanın yüzünden ne düşündüğünü anlayabiliyorum, hiç yanılmadım, kim samim kim samimyetsiz, kim sinsi hemen anlaşılıyor. İnsan ilişkilerinden başarılı olduğumdan sanırsam böyle :)

Çocukları severim onlar da beni sever. Kucağımdan inmezler. Çocuk sevmeyenler nasıl insanlardır anlamam. Sevilmez mi lan çocuk. Evet senden bir çocuğum olsun istiyorum :)) O "sen" belli değil ama daha. 3 çocuk istiyorum. Kardeş kardeş büyüsünler. Aile kavramını olması gerektiği kanaatindeyim. Yoksa ne boktan ne yozlaşmış bir toplum oluruz, anlatılamaz sanırım. Küçük ABD oluyoruz dedikleri bu durumdan kaynaklanıyor.

Sinirli bir insan değilim. Pamuk gibiyim aslında. Ama tersim çok pistir. Damarıma basmamak gerek. Kindar değilim ama üstüme gelindikçe kindar olabiliyorum. Sınırları zorlamamak gerek. Yumuşak yüzünü görüp astar isteyenler haya kırıklığına uğruyor genelde o yüzden. Ağlatırım kızım :) Hede hödö :)

Blogları seviyorum. BiDost, kelebenk, ella, pippihaşmet, finduilas, mia, rectoa, ukturk severim. Bir de kendimi seviyorum :)) Fotoğraf çektirmeyi çok seviyorum. Ünlü olmayıpta en çok fotoğrafı olan insan benim galiba bu ülkede. Görüştüğüm herkesle fotoğraf çektiririm kesinlikle, daha önce görüştüysek bile farklı bir ortamsa yine çekilirim :) Her miletten insanla bir erkek bir kız olmak üzere fotoğraf çektirme gibi bir hayalim var. Şu ana kadar 15 oldu sanırım ülke sayısı bu konuda. Ama fazla üstünde durmadım, bakalım kısmet :))

Hiç bir Türk ve yabancı diziye karşı bağımlılığım yok ara ara izlerim. Pek fazla film de izlemem. O konularda kör cahilim aslında. Pek ilgimi çekmiyor evde dvd film izlemek konusu. Sinemaya giderim izlyeceksem, tek başıma gitmem arkadaşlarımla gitmek varken. Evde oturmayı sevmem, muhabbetim güzeldir, ağzım iyi laf yapar. Utangaç değilim. Evde pijamalarla dolaşmayı sevmem, yatarken giyerim. Annem emekli öğretmen. İdealist bir kadın. Koca parası yiyenlere tokat gibi çarpar :) Asalak yaşamaya özenen, zengin koca avcılarını sevmem. Arabaları severim. Arkadaşlarım ve ailem için her şeyi yaparım. Karşılık beklemem.

Horlamam. Yatakta deli de yatmam ama çok dağınık bir odaya sahibim. Bu ağınıklık çorapların falan sağda solda gezdiği dağınıklık değil. Genelde kağıt, fotokopi dağınıklığı, seneler içinde eve giren her kağıt ve kitap hala odamda sanırım. Toplanmıyor da. Annem kendi haline bıraktı. Evlenince taşıncak nasıl ola kitaplar o zaman toplarız dedi geçen gün :) Yakında belediye evi basacak.

Çok uzun sürdü sanırsam. Bitirelim. Daha anlatacak çok şeyim var mesela kötü huylarımdan bashetmedim :)) Saat de 1 olmuş zaten. Televizyon açık Brezilya-Japonya voleybol maçı var. Dikkatimi çeken tek şey. Brezilya'lı oyuncu kızların koca memeli olması huhehe:)) Taşımı zor olsa gerek :))

Xoxo (hep demek istemiştim :D)

Read more...

Damat Ferit Twitter

Son Yorumlar

Ukturk tarafından Damat Ferit için çok deli tema. BlogMania