Vedalaşmak Zordur ( Hiç hüzünlü bi yazı beklemeyin! )

>> 9 Eylül 2009 Çarşamba

Kafamda uçuşan örümceğin baskısı altında yazıyorum bu yazıyı. Kesin bi arkadaşı komplo kurdu buna. Geçtiğimiz kış da aynı şekilde bi örümcekle yaşadım. Ben ona baktım o bana... Yeri geldi grip oldum, çorbamı yaptı :p Sonra araya yaz tatili girdi, ölmeden son vasiyetini bıraktı bu hayvana demekki...



- Evladım benim çok fazla vaktim kalmadı

-Öyle deme baba! Sen bizi bile gömersin.

-Sus lan eşşoğlu. İyi dinle, bi kızın evi vardı hatırladın mı?

- Şu seni öldürmeye kıyamayan kız mı baba?

- Hı evet o salak, önceleri salak dedim, öldürmüyodu beni. Ama sonra vicdan sahibi biri olduğunu anladım. Çok emeği geçti bana, benim de ona. Onu yalnız bırakmayacaksın. Kafasının üstünde uçuşup, yatağının başlığında uyuyacaksın. Alışmıştır, benim yokluğuma dayanamaz. Eylül gibi geri gelir evine.

- Tamam baba, dediğini yapıp gideceğim, oraya yerleşeceğim.

- Aferin, eşşehü...

-Baba,baba...babacım..



Diye bir diyalog geçtiğini düşünüyorum ben. Bu örümceğin adını Cemşit koyuyorum. Ekşi sözlükte her komik diyalogtaki erkek isimlerinin yüzde 80i Cemşittir. Benim neyim eksik?

Bugün yine bi akşamın yarısında uyanmalar falan. Bugün erken yatmaya niyetliyim. Gün yüzü göremez oldum. Hayır sel falan olmuş, insanlar ytip gitmiş, hiçbir şeyden haberim yok inan. Böyle yatakta vakit öldürüyorum. 24 saatim bu odada geçiyor. Cemşitse şu an nestea'min üstünde dolaşıyor. Nestea böğürtlen lan bu! Canım pahasına da olsa Cemşitle kıyasıya bi rekabete dönüştürürüm bu işi.



Friendfeed var ya, hani artık benim de var... Abone sayısı, abonelik sayısından fazlaysa birinin çok kıl oluyorum. Benim 10larda seyrediyor her ikisi de, ama olsun. Eğlenceli bir şey.

Ah, bak asıl gündem bombası. Tokat Kebabı! Allahım nasıl bir lezzettir bu. Nasıl bi kebaptır. Ben kendimi bildim bileli hiçbir yiyecek için böyle ağzımın sulandığını hatırlamam. Her haftasonu pikniğe giderken, "baba tokat kebabı fırınımızı alalım noluur" diye yalvarırdım. -di li geçmiş zaman kullanıyorum, çünkü artık memlekette değilim, piknik günleri yok, anne baba sıcaklığı yok, lanet ! Neyse bu tokat kebabı nedir? Kuzu eti, patlıcan,domates ana öğelerimiz. Bir de kasaptan kuyruk yağı alır da şişe dizerken aralarına geçiriverirsen off "dadından yinmez" bir hale dönüşür kebap. Tarifini vereyim diyorum ama, bazı blogeditörleri resimli tarifler falan veriyorlar, hayır yani, bir sürü tarif sitesi var, onu geçtim vikipedi bile tarif veriyor, gidin ordan bakın canım :p ( Damat beni yakalayamağğğz! euhaue) İşte buyrun size sadece resmi!




Hani bazı listeler vardı ya, hayat boyunca yapman gereken 100 şey diye. Bu tokat kebabı yemek, herkesin listesinde olsun, beni anın, benim yerime yiyin falan...

Ben küçükken diye başlayan bi anım var sırada. Aslında küçükken herkesin anıları arasında olan bir şey bu bence. Yoksa sadece ben bu kadar salak olamam dimi:p hayır deyin bana:p Şimdi efenim, annelerin gün sonraları sendromu vardır ya, ayakkabılar çevrilir, kapı önlerine dizilir. Sonra tüm hanımlar ev sahibiyle öpüşür ve ondan sonra aklım " bul karayı al parayı" düzeneğinde karıştığı gibi bi sarmal halini alır...

-Allahaısmarladıık, güle güle, hoşçakal, elveda!

Hangisi hangi kelimeyi söylemeli? Giden mi hoşçakal der, kime güle güle dedi annem, annem niye allaha ısmarladı, anne ne ısmarladın, bi kutu çikolata gibi iğrenç geyiklerin dışında. Ben hala öğrenemedim bu işi. Ve şöyle ki Berşanist adlı blogger arkadaşımın bi karikatürü var bu konuyla ilgili... Ayrıca über bi çizerdir, karikatüristtir. Neyse bu karikatürde de ilgiyi çekecek bir şey var ki yazarken de yanlış yazılmış. Yani erkek çocuğu evladımız burda da yanlış söylüyormuş. Kimse farketmeden baya bi müddet kaldı bu karikatür Berşanistin blogunda. Demek ki hakkaten kimse bu işi bilmiyor. Elveda seromonisi kursları olsa gidicim artık:p




Bir yazı sonuna daha geldik sayın okuyucular, 55 içinde hala bizi okumamış olanlar, ayıp edenler, izleyici kısmına sadık kalmayanlar:p Hepinize selsiz, fırtınasız günler dilerken ve lafı gevelerken hala hoşçakal mı, güle güle miydi onu düşünüyorum:p

Editoryus: 55 miz artık 56 olmuş. Ne mutlu, nice 56lara:)

1 Gencim Güzelim Seni Üzerim:

Damat Ferit 10 Eylül 2009 02:11  

56 evet:))) Tokat kebabını da koymuşun oh mis:)) 55 izleyiciyi artırmak gerek çok ciddiye alıyorum bu işi ben :)))

Yorum Gönder

Damat Ferit Twitter

Son Yorumlar

Ukturk tarafından Damat Ferit için çok deli tema. BlogMania